Hüdayi Divanı’ndan 1
Kudûmun rahmet u zevk u safâdır Yâ Rasûlallâh
Zuhûrun derd-i uÅŸÅŸâka devâdır Yâ Rasûlallâh
Nebî idin dahî Adem dururken mâ-ı tîn içre
İmâm-ı enbiyâ olsan revâdır Yâ Rasûlallâh
Kemâl-i zümre-i kümmel senin nûrunla olmuÅŸtur
Vücûdun mazhar-ı tâm-ı Hudâdır Yâ Rasûlallâh
Seninle irdiler zâte dahî envâ-ı lezzâte
İşin erbâb-ı hâcâte atâdır Yâ Rasûlallâh
Hüdâyî’ye ÅŸefâat kıl eÄŸer zâhir eÄŸer bâtın
Kapuna intisâb etmiÅŸ gedâdır Yâ Rasûlallâh
Hüdayi Divanı’ndan 2
İki cihân sultânının
DoÄŸduÄŸu ay geldi yine
İlm u meârif kânının
DoÄŸduÄŸu ay geldi yine
Gelsün ÅŸefâat isteyen
Bulsun safâ anı seven
Ol sâhib-i hulk-i hasen
DoÄŸduÄŸu ay geldi yine
Bedr-i dücâ ÅŸems-i duhâ
Verd-i gülistân-ı Hudâ
Hakk’ın habîbi Mustafâ
DoÄŸduÄŸu ay geldi yine
Bir âşık u sâdık kanı
Râhat bula cân u teni
Sırr-ı hakîkat mahzeni
DoÄŸduÄŸu ay geldi yine
Anı Hüdâyî kim sever
Matlûba bulmuÅŸtur zafer
Fahr-ı cihân Hayru’l-beÅŸer
DoÄŸduÄŸu ay geldi yine
Hüdayi Divanı’ndan 3
Sadr-ı cemî’ mürselîn
Sensin Yâ Rasûlallâh
Bedr-i eflâk-i yakîn
Sensin Yâ Rasûlallâh
Nûrun sirâc-ı vehhâc
Alemler sana muhtâc
Sâhib-i tâc u mi’râc
Sensin Yâ Rasûlallâh
Ayîne-i Rahmânî
Nûr-i pâk-i sübhânî
Sırr-ı seb-a’l-meânî
Sensin Yâ Rasûlallâh
Åžâhidin leyl-i isrâ
Sübhânellezî esrâ
Câmi-i cümle esmâ
Sensin Yâ Rasûlallâh
Ey menba-ı lutf u cûd
Yerin makâm-ı mahmûd
Yaradılmışdan maksûd
Sensin Yâ Rasûlallâh
Canlar içinde cânân
Ma’den-i ilm u irfân
Ceddim ü pîrim sultân
Sensin Yâ Rasûlallâh
Açan râh-ı tevhîdi
Bulan sırr-ı tefrîdi
Hüdâyî’nin ümmîdi
Sensin Yâ Rasûlallâh
Hüdayi Divanı’ndan 4
Açıver lutfedip doÄŸru yolunu
Allâh’ım Allâh’ım güzel Allâh’ım
Sensin esirgeyen âşık kulunu
Allâh’ım Allâh’ım güzel Allâh’ım
Nice bir dünyâdan usanmayalım
Nice bir gafletten uyanmayalım
İr-gör sana hasretle yanmayalım
Allâh’ım Allâh’ım güzel Allâh’ım
Ger bizde yoÄŸ-ise sana liyâkat
Fazlınla ey Mevlâ’m eyle inâyet
Hüdâyî kulunda kalmadı tâkat
Allâh’ım Allâh’ım güzel Allâh’ım
Hüdayi Divanı’ndan 5
Hakk’ı koyup bâtıla meyl ü muhabbet neden?
Tâbi-i ÅŸeytân olup fitne vü ÅŸirret neden?
Râh-ı salâha gidüp sulh u sülûk ehli ol
Nefse uyup herkese hiddet ü ÅŸiddet neden?
Bir kapunun kulları bir erin oğulları
Birbirini ÅŸer sanup buÄŸz u adâvet neden?
Kanı cihânın kiÅŸi malını cem’ eylese
Bir gün olur kor gider buhlile haset neden?
Devlet-i dünyâ-yı dûn bir kuru sivâ iken
Kaniye maÄŸrûr olup ziynet ü ÅŸöhret neden?
Mülk-i Süleymân-ile taht-ı Skender kanı?
Bildin ise bunları fânîye raÄŸbet neden?
Aç gözünü imdi gel nûr-i basîretle bak
Meslek-i hayrı koyup ÅŸerre azîmet neden?
Sünnet-i Fahr-ı rusül oldu çü hayr-ı sübül
Mesleki tahvîl edip âdet ü bid’at neden?
Aklını der başına dinle Hüdâyî’yi gel
Hakk sözü gûÅŸ ede-gör böyle sefâhat neden?
Hüdayi Divanı’ndan 6
Gelin ÅŸükr edelim
Derdlere dermân gelsin
Hakk’ı zikr edelim
Cânlara cânân gelsin
Varımız hâk idelim
Yakalar çâk idelim
Kalbimiz pâk idelim
Tahtına sultân gelsin
Terk eyle cümle vârı
Koma elden ikrârı
Mahv-et ÅŸekk ü inkârı
Yerine îmân gelsin
Bakma yalan dünyâya
Akma kuru sevdâya
Yalvar Gânî Mevlâ’ya
Lutfile ihsân gelsin
Varlığın eyle zâil
Ola-gör Hakk’a vâsıl
Geç katreden ey gâfil
Bahrile ummân gelsin
Tealluk defterin dür
Mâsivâyı dilden sür
Hakk’ı anla bile gör
İlmile irfân gelsin
Hüdâyî aç gözünü
Pâk eyle kend’özünü
Hakk’a döndür yüzünü
Her iÅŸin âsân gelsin
Hüdayi Divanı’ndan 7
Ey tâlib-i dîdâr olan
Gel Hakk’a pervâz edelim
Ey derd ile bîmâr olan
Gel Hakk’a pervâz edelim
Menzil uzaktır himmet et
Cân ile yolda hizmet et
Vârın nisâr-ı Hazret et
Gel Hakk’a pervâz edelim
“Emmâre bi’s-sû”i bırak
Olma Hakk ehlinden ırak
Gör sıdk ile yola ..râk (sh.99)
Gel Hakk’a pervâz edelim
Bir gün bi-kem gitsen gerek
Dünyâ’yı terk etsen gerek
Fikrin nedir nitsen gerek
Gel Hakk’a pervâz edelim
Åžol kimse kim açtı gözin
Cânâna tabşırdı özin
Dinle Hüdâyî’nin sözin
Gel Hakk’a pervâz edelim
Hüdayi Divanı’ndan 8
Ey nefs yeter sehv ü zülel
İnsâfa gel insâfa gel
Terkeyleyüp tûl-i emel
İnsâfa gel insâfa gel
Bu âdet ü bid’at nedir?
Bu ÅŸöhret ü ziynet nedir?
Bu kuru keremiyyet nedir? (s.94)
İnsâfa gel insâfa gel
Bir gün eser bâd-ı ecel
Ten bâğına verir halel
İhlâsile eyle amel
İnsâfa gel insâfa gel
İfsâdı ko ey nefs-i dûn
“Kad dalle kavmun muktedûn”
Tâlibleri etme zebûn
İnsâfa gel insâfa gel
Etme Hüdâyî’ye inâd
Fermâna eyle inkıyâd
Etmez misin Mevlâ’yı yâd
İnsâfa gel insâfa gel
Hüdayi Divanı’ndan 9
Nefs ü ÅŸeytâna uyarsan,
Nice olur hâlin ey gâfil?
Bir gün olur kim duyarsan
Nice olur hâlin ey gâfil?
Fikrinden dünyâ gitmez mi?
Hakk kelâmın iÅŸitmez mi?
Ölenler ibret yetmez mi?
Nice olur hâlin ey gâfil?
Gidenleri görmez misin?
Yer altına girmez misin?
Hakk katına varmaz mısın?
Nice olur hâlin ey gâfil?
Tâat kapusın kaparsan
DoÄŸru yolundan saparsan
Nice bir mala taparsan
Nice olur hâlin ey gâfil?
Mâsivâdan firâr eyle
Bâb-ı Hakk’da karâr eyle
Tâatı ihtiyâr eyle
Nice olur hâlin ey gâfil?
Aç gözün gafletten uyan
Nâdim olur nefse uyan
Bâtılı kor Hakk’ı duyan
Nice olur hâlin ey gâfil?
Mâsivâdan yumup gözü
Kâdir Allah’a tut yüzü
Hüdâyî’den gûÅŸ et sözü
Nice olur hâlin ey gâfil?
Hüdayi Divanı’ndan 10
Dostile ettiÄŸin ahdi unutma
Gel gönül dost illerine gidelim
Sakın bu fânîde sen vatan tutma
Gel gönül dost illerine gidelim
Kudretimiz yettiğince aşalım
Pervâz urup yüce beller aÅŸalım
Senin ile dost iline düÅŸelim
Gel gönül dost illerine gidelim
Cânân iline varup görmek dilersen
Hayat iklîmine irmek dilersen
Solmaz gülÅŸen gülün dermek dilersen
Gel gönül dost illerine gidelim
Dosttan yana kanad bulup uçalım
AÄŸ u karaya bakmayup geçelim
Hızır gibi âb-ı hayat içelim
Gel gönül dost illerine gidelim
Hakk’dan Hüdâyî’ye ihsân olurdu
Her vechile yollar âsân olurdu
Zerresi gün gibi rahÅŸân olurdu
Gel gönül dost illerine gidelim
Hüdayi Divanı’ndan 11
Canları hasret oduna yandırır,
Ayrılık, âh ayrılık, vâh ayrılık!
Lezzetinden âlemin usandırır,
Ayrılık, âh ayrılık, vâh ayrılık!
Görmez eyler aÄŸlamakdan gözleri,
Hem sarartır soldurur gül yüzleri
Karanu eyler nice gündüzleri
Ayrılık, âh ayrılık, vâh ayrılık!
Ayrılık olur safâ yolunda sed
Nâr-ı hecre yakma-gıl Yâ Rab meded
Tamu odundan eÅŸeddir eÅŸedd;
Ayrılık, âh ayrılık, vâh ayrılık!
Yandırıp pervâneyi sûzân eden
Bülbül-i ÅŸûrîdeyi nâlân eden
Dilleri ma’mûr iken vîrân eden
Ayrılık, âh ayrılık, vâh ayrılık!
Hüdayi Divanı’ndan 12
Neyleyim dünyayı
Bana Allah’ım gerek.
Gerekmez mâsivayı
Bana Allah’ım gerek.
Ehl-i dünya, dünyada
Ehl-i ukbâ, ukbâda
Her biri bir sevdada
Bana Allah’ım gerek.
Dertli, dermanın ister
Kullar, sultanın ister
Aşık, cananın ister
Bana Allah’ım gerek.
Fani devlet gerekmez
Dürr ü ziynet gerekmez
Haksız cennet gerekmez
Bana Allah’ım gerek.
Bülbül güle karşı zar
Pervaneyi yakmış nar
Her kulun bir derdi var
Bana Allah’ım gerek.
Beyhûde hevayı ko
Hakkı bul, gör yahu
Hüdâi’nin sözü bu
Bana Allah’ım gerek.
Buyruğun Tut Rahmanın
BuyruÄŸun tut Rahman’ın, tevhide gel tevhide
Tazelensin imanın, tevhide gel tevhide.
Yaban yerlere bakma, cânın odlara yakma
Her gördüÄŸüne akma, tevhide gel tevhide.
Mâsivâdan gözün yum, ne umarsan Hak’tan um
Gitsin gönülden hümum, tevhide gel tevhide.
Zahirde kalan kiÅŸigüç etme âsân iÅŸi
Gider gayri teÅŸviÅŸi, tevhide gel tevhide.
Åžirki baÅŸtan savarsan, Hak bilmeye iversen
Yaradan’ı seversen, tevhide gel tevhide.
Emri yerine getir, erkenden iÅŸi bitir
Sıdk ile iman getir, tevhide gel tevhide.
Sen seni ne sanırsın, fâniye dayanırsın
ÜÅŸ bir gün uyanırsın, tevhide gel tevhide.
Uyanagör gafletten, geç bu fani lezzetten
İç kevser-i vahdetten, tevhide gel tevhide.
Hüdayî’yi gûÅŸ eyle, ÅŸevke gelip çûÅŸ eyle
Bu kevserden nûÅŸ eyle, tevhide gel tevhide.
Od:ateÅŸ Mâsivâ:Allâh’tan baÅŸka her ÅŸey
hümum:kederler âsân:kolay teÅŸviÅŸ:kargaÅŸa
ivermek:acele etmek sıdk:sadakat üÅŸ:elbet
gûÅŸ: dinlemek çûÅŸ:coÅŸmak nûÅŸ:içmek